marked; special

listen to the pronunciation of marked; special
الإنجليزية - التركية

تعريف marked; special في الإنجليزية التركية القاموس.

distinguished
seçkin

Tom çok seçkin görünümlü. - Tom is very distinguished looking.

Sen çok seçkin görünümlüsün. - You're very distinguished-looking.

distinguished
{s} görülebilir
distinguished
{s} sivrilmiş
distinguished
ayırt edilen
distinguished
{s} tanınmış
distinguished
seçilmek
distinguished
ünlü
distinguished
{f} ayırt et
distinguished
{s} güzide
distinguished
{f} ayırt et: adj.mükemmel
distinguished
{f} ayırt et: adj.seçki
distinguished
ayır

Bu makineler, özellikle yüksek kaliteli işçilik ile ayırt edilir. - These machines are distinguished by particularly high-quality workmanship.

Orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler. - The original and the copy are easily distinguished.

distinguished
{s} farkedilebilir
الإنجليزية - الإنجليزية
distinguished
marked; special
المفضلات