Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

manzara

listen to the pronunciation of manzara
التركية - الإنجليزية
view

This is the finest view I have ever seen. - Bu şimdiye kadar gördüğüm en iyi manzara.

The room commands a fine view of the lake. - Oda, güzel bir göl manzarasına hakim.

landscape

He addressed my full attention to the landscape outside. - Bütün dikkatimi dışarıdaki manzaraya yöneltti.

The landscape is unfamiliar to me. - Manzara bana tanıdık değil.

scene

The scenery carried me back to my younger days. - Manzara beni daha genç günlerime geri götürdü.

The scene of the car accident was a horrifying sight. - Araba kazası olay yeri korkunç bir manzaraydı.

scenery

The scenery carried me back to my younger days. - Manzara beni daha genç günlerime geri götürdü.

I was deeply impressed by the scenery. - Manzaradan derinden etkilendim.

sight

It was a beautiful sight. - Güzel bir manzaraydı.

You should see the sight. - Manzarayı görmelisin.

scenic

Japan is famous for its scenic landscapes. - Japonya, doğal manzaraları ile ünlüdür.

I was looking forward to seeing a scenic view of Mt. Fuji, but unfortunately it was completely hidden behind clouds. - Fuji Dağının doğal manzarasını görmeye can atıyordum fakat maalesef o tamamen bulutların arkasına saklanmıştı.

birdie
picture

The landscapes of Provence are very picturesque. - Provence manzaraları resmedilmeye değerdir.

He took a picture of the beautiful landscape. - Güzel manzaranın bir resmini çekti.

view, sight, panorama, spectacle, outlook
raree show
vista
scene, view; prospect; scenery
prospect

The hotel has a good prospect. - Otelin güzel bir manzarası var.

spectacle

It's a spectacle you won't forget. - Bu unutmayacağın bir manzara.

lookout
paysage
panorama
manzara krokisi
(Askeri) panoramic sketch
manzara modu
(Bilgisayar) landscape mode
manzara resmi
landscape
manzara bahçesi
landscape garden
manzara bakımından
scenically
manzara noktası
viewpoint
manzara penceresi
(Sinema) scenery window
manzara resmi
landscape, landscape painting
manzara ressamı
landscape painter
manzara örneği
(Bilgisayar) landscape sample
panoramik (manzara)
sweeping
hayret verici manzara
spectacular
ne kadar güzel bir manzara
What a nice view
olağanüstü manzara
spectacular

Tom lived in a spectacularly beautiful place. - Tom olağanüstü manzaralı güzel bir yerde yaşadı.

sizde bu bölgenin manzara resimleri var mı
Do you have any pictures with scenes of this area
sürekli değişen manzara
kaleidoscope
التركية - التركية
Görünüş: "Boğaz'ın ucundan Karadeniz'e bir kapı gibi açılan manzara..."- H. R. Gürpınar
Konusu bir doğa veya şehir parçası olan resim, gravür veya desen, tablo
Görünüş, durum: "Bu sade dekor ölümün manzarasını ulvi bir tablo gibi güzelleştirmişti."- O. S. Orhon
(Osmanlı Dönemi) Dışarıyı görecek pencere
Bakışı, dikkati çeken her şey
Görünüş
Görünüş, durum, tablo
Konusu bir doğa veya şehir parçası olan resim, gravür veya desen
görüntü
manzara
المفضلات