mansions

listen to the pronunciation of mansions
الإنجليزية - التركية
bina
mansion
konak

Büyük bir konakta yaşamak istemiyorum. - I don't want to live in a big mansion.

O oldukça büyük bir konakta yaşar. - She lives in quite a big mansion.

mansion
{i} köşk

Evim bir köşk olsaydı, tanıdığım herkesi doğum günü partime davet ederdim. - If my house were a mansion, I would invite everyone I know to my birthday party.

Kedi hırsız köşke çatıdan girmiş olmalı. - The cat burglar must have entered the mansion from the roof.

mansion
büyük konak
mansion
büyük ve güzel ev
mansion
{i} kâşane
mansion
eskiden malikane konağı
mansion
{i} konak; kâşane; köşk; malikâne
mansions
المفضلات