Asya'da bir sürü insan vardır.
- There are many people in Asia.
İnsan gülebilen tek hayvandır.
- Man is the only animal that can laugh.
Odada kaç tane erkek çocuk var?
- How many boys are there in the room?
Kaç tane erkek kardeşin var?
- How many brothers do you have?
Mümkün olduğunca çok sayıda işçiyi bir araya getirmek önemlidir.
- It's important to unite as many workers as possible.
Fabrikaya birçok işçi alındı.
- Many men were hired at the factory.
Sanal bellek çoklu görev çekirdekleri için geliştirilmiş bir bellek yönetim tekniğidir.
- Virtual memory is a memory management technique developed for multitasking kernels.
Mike yönetim kurulunda tek erkek.
- Mike is the only man on the board.
Midesi dolu olan bir insan kimsenin aç olduğunu düşünmez.
- A man with a full belly thinks no one is hungry.
Hiç kimse boş mideyle vatansever olamaz.
- No man can be a patriot on an empty stomach.
El ile sürebilir misin?
- Can you drive manual?
Onlar karı koca oldu.
- They became man and wife.
Onlar karı kocaymış gibi davranıyorlar.
- They pretend to be man and wife.
Mağazayı pek çok kişiye sordum, ancak kimse onu duymamıştı.
- I asked many persons about the store, but no one had heard of it.
Hiç kimse adaylığı kazanmak için yeterli oy almadı.
- No man received enough votes to win the nomination.
Bu vakitten sonra adam ve karısı birlikte o kadar mutlu yaşadılar ki onları görmek bir zevkti.
- From this time the man and his wife lived so happily together that it was a pleasure to see them.
Ben sadece Zürih'e taşındım ve birçok şeyi yapmaktan zevk alıyorum.
- I have just moved to Zurich and enjoy doing many things.
Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir.
- Many people think that sponge cake is difficult to bake, but if you use enough eggs, nothing can really go wrong.
Konserde çok fazla kişi vardı.
- There were too many people at the concert.
Polis bir adamla sokakta konuştu.
- The policeman spoke to a man on the street.
Polis adamın peşinde.
- The police are after the man.
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
- That's one small step for man, one giant leap for mankind.
Sence insanlık bir gün Ay'ı sömürgeleştirecek mi?
- Do you think mankind will someday colonize the Moon?
Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır.
- This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.
Birçok biyometrik sistem parmak izi tarayıcısı tabanlıdır.
- Many biometric systems are based on the fingerprint scanner.
Bir uşak özel bir evde bir hizmetçi olarak çalışan adamdır.
- A manservant is a man who works as a servant in a private house.
Tom güvenebileceğiniz bir insan türü.
- Tom is the kind of man you can trust.
Tom sevdiğim insan türüdür.
- Tom is the kind of man I like.
every man for himself.
Man the machine guns!.
Geordie Giv'is a bottle of dog man!.
Some people prefer apple pie, but me, I'm a cherry pie man.
I always wanted to be a guitar man on a road tour, but instead I'm a flag man on a road crew.
He's more a man than any pair of rats of you in this here house.
The shipped was manned with a small crew.
God created man male and female, after his own image, in knowledge, righteousness, and holiness, with dominion over the creatures.