Hâlâ anneme ana diyorum.
- I still call my mother Mama.
Anne felçli bir yüze sahipti.
- Mama had a crippled face.
Çocuklar Tom'a anasının kuzusu dediler.
- The children called Tom a mama's boy.
Tom eskiden bir ana kuzusuydu.
- Tom used to be a mama's boy.
Bir yunus bir memeli türüdür.
- A dolphin is a kind of mammal.
Bütün memelilerin embriyo ve fetüsleri oldukça benzerdir.
- The embryos and fetuses of all mammals look quite similar.
Senin annen o kadar şişmanki, Londra Köprüsü'nü çökertiyordu.
- Your mamma's so fat, she'd break London Bridge.
He's such a mama's boy that he can't even ask a girl out for a date without his mother's approval.
She's not his girlfriend now, but she's one of his baby mamas.
Woah, that chick in the bikini is a real momma!.
I need to talk to momma, before I buy the car.
In Japan, radioactive cesium was detected in baby formula.
- Japonya'da bebek mamasında radyoaktif sezyum saptandı.
What kind of food should I be feeding my dog?
- Köpeğimi ne tür mamayla beslemeliyim?
My vet won't feed his dog commercial dog food.
- Benim veteriner köpeğini ticari köpek maması ile beslemeyecek.
Why won't my dog eat dog food?
- Niçin köpeğim köpek maması yemeyecek?
Tom asked Mary where she wanted him to put the bag of dog food.
- Tom Mary'ye onun köpek mamasını nereye koymasını istediğini sordu.
... I can't I can't even and and there's mama ...
... >>> My mama told me when I was young, we are all born ...