Ondan önce, gerçekten emin olsak iyi olur.
- Before that, we had better make sure of the fact.
Gitmeden önce ondan emin olmalısınız.
- You should make sure of it before you go.
Tom Mary'nin hâlâ uyuduğundan emin olmak için kontrol etti.
- Tom checked to make sure Mary was still sleeping.
Tom kilitli olduğundan emin olmak için kapısını iki kez kontrol etti.
- Tom double-checked his door to make sure it was locked.
Tom bu tür bir şeyin tekrar olmamasını sağlamak için gücü dahilinde her şeyi yapacağını söyledi.
- Tom promised to do everything within his power to ensure that this kind of thing wouldn't happen again.
Herkes cümlelerin doğru seslendirilmesini ve doğru bir biçimde yazılmasını sağlamak için yardımcı olabilir.
- Everyone can help ensure that sentences sound correct, and are correctly spelled.
Ondan önce, gerçekten emin olsak iyi olur.
- Before that, we had better make sure of the fact.
Gitmeden önce ondan emin olmalısınız.
- You should make sure of it before you go.
When you leave, make sure you lock the door behind you.
... get a green card stapled to their diploma, come to the U.S. of A. We should make sure ...
... With Chrome, our goal has been to make sure it's your web. ...