make brown, make golden; fry, saute

listen to the pronunciation of make brown, make golden; fry, saute
الإنجليزية - التركية

تعريف make brown, make golden; fry, saute في الإنجليزية التركية القاموس.

brown
kahverengi

Koyu kahverengi saçları vardı. - He had dark brown hair.

Ania kahverengi ama Magdalena sarı saça sahip. - Ania has brown hair, but Magdalena has blonde hair.

brown
kahverengi,v.kahverengileş: adj.kahverengi
brown
usanmak
brown
esmerleştirmek
brown
kahverengileşmek
brown
(Gıda) pembeleşmek
brown
(Gıda) kavurmak
brown
{f} kahverengileş

Sonbaharda yapraklar kahverengileşir. - The leaves turn brown in the autumn.

brown
brown paper kahverengi veya diğer koyu renk bir ambalaj
brown
güneşten yanmış
brown
brown bread siyah ekmek
brown
kızartmak
brown
kahve rengi
brown
esmer derili
brown
Malezya ırkına mensup
brown
{f} karamak
brown
{f} kızarmak
brown
{f} karartmak; kararmak
الإنجليزية - الإنجليزية
{f} brown
make brown, make golden; fry, saute
المفضلات