He sentenced Brown to be hanged.
- O, Brown'ı asılmaya mahkûm etti.
The judge sentenced Tom to six months in jail.
- Hakim Tom'u altı ay hapse mahkum etti.
There wasn't enough evidence to convict him of the crime.
- Onu mahkûm etmek için suçla ilgili yeterli kanıt yoktu.
Tom found the evidence we needed to convict Mary's killer.
- Tom, Mary'nin katilini mahkum etmemiz için ihtiyacımız olan delili buldu.
A jury convicted Layla for twenty years in jail.
- Jüri, Leyla'yı yirmi yıl hapse mahkûm etti.