made sure

listen to the pronunciation of made sure
الإنجليزية - التركية
emin oldum

Kimsenin izlemediğinden emin oldum. - I made sure that no one was watching.

made sure of
emin ol
make sure
tahkik etmek
make sure
unutmamak
make sure
garantiye almak
make sure
garantilemek
make sure
sağlam kazığa bağlamak
make sure
(deyim) güvence vermek
make sure
bakmak
make sure
garanti etmek
make sure
(deyim) inandırmak
make sure
emin ol

Yola çıkmadan önce her şeyi kapattığınızdan emin olun. - Make sure you turn everything off before you leave.

Onun evde olup olmadığından emin olmalıyım. - I must make sure whether he is at home or not.

make sure
-dan emin olmak, -i sağlama almak, -i temin etmek
make sure
emin olmak

Tom kilitli olduğundan emin olmak için kapısını iki kez kontrol etti. - Tom double-checked his door to make sure it was locked.

Tom Mary'nin hâlâ uyuduğundan emin olmak için kontrol etti. - Tom checked to make sure Mary was still sleeping.

make sure
kontrol etmek, bakmak
make sure
emin olmak için gerekeni yapmak: Make sure the door is locked! Kapıyı kontrol et!/Kapı kilitli mi, bir bak! Make sure he doesn't come! Ne
make sure
sağlama bağlamak
make sure
temin etmek
make sure
sağlama almak
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف made sure في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

make sure
To verify; to recheck; to use extra care or caution

When you leave, make sure you lock the door behind you.

make sure
make certain, verify
make sure
make a point of doing something; act purposefully and intentionally
made sure

    التركية النطق

    meyd şûr

    النطق

    /ˈmād ˈsʜo͝or/ /ˈmeɪd ˈʃʊr/

    فيديوهات

    ... Giving them access to higher education. As I said, we have made sure that millions of ...
    ... Of course, in this multicolumn design, we've made sure that ...
المفضلات