We had no customers, so we shut the shop early.
- Müşterimiz yoktu, bu yüzden mağazayı erken kapattık.
There’s a new long fishing rod in the shop.
- Mağazada yeni bir uzun balık oltası var.
Will you come with me to the store?
- Mağazaya benimle gelecek misin?
My uncle has a store along the street.
- Amcamın cadde boyunca bir mağazası var.
We run the store jointly.
- Biz mağazayı birlikte çalıştırıyoruz.
None of us knows what is in store for us.
- Hiçbirimiz bizim için mağazada ne olduğunu bilmiyor.
I don't know what is in store for me in the future.
- Gelecekte benim için mağazada ne olduğunu bilmiyorum.
She manages a shoe store.
- O bir ayakkabı mağazası yönetir.
Tom manages a shoe store.
- Tom bir ayakkabı mağazası yönetiyor.
The gift shop is on the second deck.
- Hediyelik eşya mağazası ikinci katta.