We want to break off this negotiation.
- Biz bu müzakereyi bozmak istiyoruz.
Multilateral trade negotiations ran aground over import quotas.
- Çok taraflı ticaret müzakereleri ithalat kotaları üzerinde şapa oturdu.
When will the debate take place?
- Müzakere ne zaman gerçekleşecek?
The two sides negotiated for days.
- İki taraf günlerce müzakere ettiler.
The commander refused to negotiate.
- Komutan müzakere etmeyi reddetti.
Sorun, Tom'un görüşmeye tamamen gönülsüz olması.
- Problem, Tom'un müzakereye tamamen isteksiz olması.