mütemadiyen

listen to the pronunciation of mütemadiyen
التركية - الإنجليزية
continuously; continually
on end
continuously, continually, all the time
consistent
end
consistently
continuously
continually
unremitting
forever
التركية - التركية
Ara vermeden, sürekli olarak, biteviye: "Mütemadiyen vahşilerden, korsanlardan bahsettik."- S. F. Abasıyanık
(Osmanlı Dönemi) aralıksız, durmadan, devamlı sûrette
Ara vermeden, sürekli olarak, biteviye
MÜTEMADİYEN
(Hukuk) Devamlı olarak, kesintisiz
MÜTEMADİYEN
(Osmanlı Dönemi) Devamlı surette