البحث
ترجمة
ألعاب
برامج
سجل
دخول العضو
العيارات
مفكرة
ما يتعلق بنا
الاتصال
الحساب
دخول العضو
سجل
العيارات
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
münasebetsiz
التركية - الإنجليزية
تعريف
münasebetsiz
في التركية الإنجليزية القاموس.
{s}
impertinent
improper
unseemly
unhappy
inapposite
inappropriate; unseemly
inexpedient
improper, unseemly; inconsiderate, tactless, impertinent
gauche
malapropos
incorrect
inopportune
thoughtless; tactless
near the knuckle
inopportune, unfavorable
untimely
inappropriate
awkward
indecorous
untoward
inept
ill-timed
infelicitous
impolitic
uncalledfor
المصطلحات ذات الصلة
münasebetli
münasebetsiz
(doing something) without considering whether or not it's appropriate
التركية - التركية
تعريف
münasebetsiz
في التركية التركية القاموس.
Yakışıksız iş gören, sıra, saygı gözetmeyen (kimse)
Uygun olmayan, yakışıksız, çirkin
Ters, aksi: "Hep böyle münasebetsiz sıralarda beni arar."- N. Cumalı
Yakışıksız iş gören, sıra, saygı gözetmeyen (kimse): "Doğrusu kızın huyunu bozan, bütün bu münasebetsiz kimselerdi."- Y. K. Karaosmanoğlu
Ters, aksi
المصطلحات ذات الصلة
münasebetli
münasebetsiz
Yakışık alsın almasın, yerli yersiz
münasebetsiz
الواصلة
mü·na·se·bet·siz
النطق
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
السابق
münasebetsiz
kaldırma suratı
المزيد...
امسح
المفضلات
المزيد...
امسح