His work is in engineering.
- Onun işi mühendislik.
Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.
- Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.
The committee consists of scientists and engineers.
- Kurul bilimci ve mühendislerden oluşuyor.
It is more difficult for engineers to learn Japanese than it is for Japanese people to learn English.
- Mühendislerin Japonca öğrenmesi, Japonların İngilizce öğrenmesinden daha zordur.