His work is in engineering.
- Onun işi mühendislik.
The young engineer lacked experience.
- Genç mühendisin deneyimi yoktu.
It is more difficult for engineers to learn Japanese than it is for Japanese people to learn English.
- Mühendislerin Japonca öğrenmesi, Japonların İngilizce öğrenmesinden daha zordur.
Among the audience, there were teachers, lawyers, engineers, and so on.
- Seyirciler arasında öğretmenler, avukatlar, mühendisler ve benzerleri vardı.