müdahaleci

listen to the pronunciation of müdahaleci
التركية - الإنجليزية
(Ekonomi) interventionist
meddlesome
meddle some
intervening
müdahale
{i} intervention

Human intervention in nature has no limits. - Doğadaki insan müdahalesinin hiçbir sınırı yoktur.

müdahale
(Politika, Siyaset) involvement
müdahale
intervene

The Kaiser asked Theodore Roosevelt to intervene. - Kayzer, Theodore Roosevelt'in müdahale etmesini istedi.

The United Nations sent troops to intervene in the conflict. - Birleşmiş Milletler, anlaşmazlığa müdahale etmek için birlik gönderdi.

müdahale
interposition
müdahale
to interfere
müdahale
interference, intervention
التركية - التركية
müdahale eden kimse, karışan kimse
(Osmanlı Dönemi) BÂZUDİRÂZ
MÜDAHALE
(Osmanlı Dönemi) Araya girme. Sokulma
MÜDAHALE
(Osmanlı Dönemi) İşlere ve lüzumlu hallere, icabettiği için karışmak. Zararlı bir hal var ise, işe karışıp zararın def'ine çalışmak
müdahale
Karışma, araya girme: "Sözümü adi bir müdahale zanneder diye korktum."- Y. K. Karaosmanoğlu
müdahale
Bir dava sonucu verilecek olan kararın, dolaylı olarak etkileyeceği üçüncü kişilerin davaya katılmaları
müdahale
Karışma, araya girme
müdâhale
(Osmanlı Dönemi) karışma, araya girme, sokulma
müdahaleci
المفضلات