I want to see the director of the company.
- Şirketin müdürüyle görüşmek istiyorum.
Tom was named the head of the organization after the director retired.
- Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
Tom was promoted to manager.
- Tom müdürlüğe terfi etti.
He is actually not the manager.
- O, aslında müdür değildir.
I was a prison warden for ten years.
- On yıldır hapishane müdürüydüm.
Tom was a prison warden for three years.
- Tom üç yıldır bir hapishane müdürüydü.
Newton became Warden of the Royal Mint in 1696. He became Master of the Royal Mint in 1699.
- 1696'da Newton darphane müdürü oldu. 1699'da darphane öğretmeni oldu.
Tom was named the head of the organization after the director retired.
- Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
You must go and see the headmaster at once.
- Okul müdürünü hemen gidip görmelisin.
The principal shook hands with each of the graduating pupils.
- Okul müdürü mezun öğrencilerin her biri ile el sıkıştı.
The principal assured me of her honesty.
- Okul müdürü onun dürüstlüğü konusunda beni ikna etti.