Can I speak with the director?
- Müdürle konuşabilir miyim?
Tom was named the head of the organization after the director retired.
- Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
After fifteen years at a building firm, Bill Pearson was given the responsible position of area manager.
- Bir inşaat şirketinde on beş yıldan sonra, Bill Pearson'a sorumlu bölge müdürü pozisyonu verildi.
Tom appointed her as manager.
- Tom onu müdür olarak atadı.
Newton became Warden of the Royal Mint in 1696. He became Master of the Royal Mint in 1699.
- 1696'da Newton darphane müdürü oldu. 1699'da darphane öğretmeni oldu.
She was transferred from the head office to a branch office last month.
- O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi.
You must go and see the headmaster at once.
- Okul müdürünü hemen gidip görmelisin.
That action convinced the prison warden that Tom was a threat to the rest of the prisoners.
- Bu eylem Tom'un mahkumların geri kalanı için bir tehdit olduğu konusunda cezaevi müdürünü ikna etti.
Tom was a prison warden for three years.
- Tom üç yıldır bir hapishane müdürüydü.
The principal presented each of the graduates with diploma.
- Okul müdürü mezunların her birine diplomasını sundu.
The principal shook hands with each of the graduating pupils.
- Okul müdürü mezun öğrencilerin her biri ile el sıkıştı.
The president ignored the protesters outside his office.
- Genel müdür ofisin dışındaki protestocuları görmezden geldi.
He's the president of the bank.
- O, bankanın genel müdürüdür.
The general manager is in the meeting room.
- Genel Müdür toplantı odasında.
Hi, I have an appointment with the general manager. This is my interview notice.
- Merhaba, genel müdürle bir randevum var. Bu, röportajımın belgesi.