mânevi

listen to the pronunciation of mânevi
التركية - الإنجليزية
{s} moral

Everyone has the right to the protection of the moral and material interests resulting from any scientific, literary or artistic production of which he is the author. - Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.

Tom gave Mary moral support. - Tom Mary'ye manevi destek verdi.

{s} spiritual

They gave him both material and spiritual support. - Onlar ona hem maddi hem de manevi destek verdiler.

When I look back on my youth, I see a spiritual void, said Tom. - Tom Gençliğime baktığımda manevi bir boşluk görüyorum. dedi.

intangible
adoptive
immaterial
non-pecuniary
ghostly
inner
spiritual, moral; adoptive
ghostlike
unworldly
unearthly
bodiless
incorporeal
pneumatic
manevi açıdan
morally
manevi baskı altında olmak
be under pressure
manevi destek
emotional support
manevi evlat
(Kanun) foster child
manevi zarar
(Kanun) mental anguish
manevi zarar
(Ticaret) moral hazard
manevi tazminat
(Kanun) nonpecuniary damages
manevi tazminat
Smart money: Compensation beyond the value of actual harm, awarded by a jury in cases of gross negligence or willful misconduct
manevi acı ile dökülen gözyaşları
scalding tears
manevi anlam vermek
spiritualize
manevi baba
godfather
manevi bir şekilde
incorporeally
manevi bir şekilde
intangibly
manevi borç
moral obligation
manevi destek
moral support

Tom gave Mary moral support. - Tom Mary'ye manevi destek verdi.

I'll give you moral support. - Ben sana manevi destek vereceğim.

manevi değer
intangible
manevi değer kazandırmak
spiritualize
manevi değerler
intangibles
manevi evlat
adopted child
manevi evlat
adoptive child
manevi evlat
fosterling
manevi eğitim
spritual education
manevi güç
morale
manevi haklar
(Kanun) incorporeal rights
manevi işkence
law mental cruelty
manevi işkence
mental cruelty
manevi kuvvet
inner resources
manevi lider
spiritual leader
manevi mülkiyet
intangible property
manevi olarak
adoptively
manevi olarak
morally

As a first-aider, Tom is morally obligated to perform CPR on someone who's had a heart attack. - Bir ilk yardım görevlisi olan Tom, kalp krizi geçiren birisi üzerinde manevi olarak CPR yapmakla yükümlüdür.

manevi olmayan
unspiritual
manevi olmayan
nonspiritual
manevi tazminat
spiritual damages
manevi tazminat
smart money
manevi tazminat davası
(Kanun) libel suit
manevi tecavüz
(Latin) contumelia
manevi yardım
moral support
manevi yaşantı
inner life
manevi yenilgi
moral defeat
manevi zafer
moral victory
manevi zarar
(Hukuk) mental sufferings
manevi çocuk
adoptive child
manevi çocuk
adopted child
manevi ölüm
attainder
manevi ölüm
civil death
manevi ölüm
(Kanun) attainture
maddi manevi hasar
financial and emotional damage
maddi manevi tazminat
material and moral indemnities
maddi ve manevi olarak
materially and spiritually
maddi ve manevi olarak
materially and morally
baskı (manevi)
pressure
destek (maddi/manevi)
support
التركية - التركية
Görülmeyen, duyularla sezilebilen, soyut, tinsel
(Osmanlı Dönemi) mânâya âit, maddi olmayan
tinsel
MANEVÎ
(Osmanlı Dönemi) (Ma'nevi) Mânaya âit. Maddî olmayan. Mücerred. Ruhani
manevi evlat
Bir kişinin kanunlara göre evlât edindiği kimse
manevi ilim
Anlayış yöntemini esas alan bilim dalı
manevi tazminat
Manevî zarar ve ziyan ödenmesini kapsayan şahsî dava, tazminat davası
manevi zarar
Manevî yönden uğranılan kayıp
Manevî
tinsel
mesnevi-i manevi
Mesnevî ya da Mesnevî-i Manevî (Farsça: مثنوی معنوی), Mevlânâ Celâleddin Rumî'nin altı ciltlik Farsça eseri. Mesnevî, doğu klasik edebiyatında, uyakça müstakil beyitlerinin ikişer mısraı kafiyeli bir şiir tarzıdır ve muhtelif şairlerin neşrettikleri birer 'Mesnevî' vardır. Yalnız, Mevlânâ Celâleddin Rumî'nin çağından beri, Mesnevî dendiği zaman bu kitap olduğu anlaşılıyor
mânevi
المفضلات