Bay Miyake Kurashiki'de kaldığım sırada bana bir sürü yer gösterdi.
- Mr Miyake showed me lots of places during my stay in Kurashiki.
Planımızın bir sürü avantajı var.
- Our plan has lots of advantages.
Kafamda çok şeyler olduğu için dün gece iyi uyuyamadım.
- I couldn't sleep well last night because there were lots of things on my mind.
Müzik dinlemek çok eğlenceli.
- Listening to music is lots of fun.
Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
- Tom is the kind of guy lots of people just don't like.
Hâlâ birçok batıl inanca inanılıyor.
- Lots of superstitions are still believed in.
Birçok kız Tom'u sever.
- Lots of girls like Tom.
Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
- Tom is the kind of guy lots of people just don't like.
Biz piknikte çok eğlendik.
- We had lots of fun at the picnic.
Kafamda çok şeyler olduğu için dün gece iyi uyuyamadım.
- I couldn't sleep well last night because there were lots of things on my mind.
Tom bize yiyecek bir sürü şey verdi.
- Tom gave us lots to eat.
Onlardan bir sürü şey vardı.
- There were lots of them.
She made lots of new friends.
They purchased all of the adjacent lots.
Last year I ran lots faster than him.
... have lots of choices about the reply. ...
... We do lots of things to choose the best. ...