O egzotik yerlere seyahat etme fikrine saplantılıydı.
- He was obsessed with the idea of travelling to exotic locations.
Seçkin askerler gizli yerlerde eğitilebilir.
- Elite soldiers might be trained in secret locations.
Fiyatlar konuma göre değişir.
- Prices vary by location.
Onların konumu nedir?
- What's their location?
Her yıl kendimi farklı bir yerde buluyorum.
- Every year I find myself at a different location.
Bana bu haritada kampınızın yerini gösterin.
- Show me the location of your camp on this map.
Bana mekanı e-postayla gönderir misin?
- Can you email me the location?
Rehberimiz bize otelin yeriyle ilgili yanlış bilgi verdi.
- Our guide misinformed us about the location of the hotel.
Bir sonraki buluşmamız için daha sessiz, hatta sıkıcı bir yeri tercih ederim.
- I prefer a quieter, even boring, location for our next meeting.
O mevkideki bir kitapçı hayatta kalmak için yeterli para para kazanmaz.
- A bookstore in that location wouldn't make enough money to survive.
The Ontario tunnel was not located in pursuance of the law relating to tunnel-sites. Lewis failed to follow up his discovery of mineral therein with any effort whatever towards completing the statutory location of a mining claim.
... So I think that was my favorite one to make. >>Kevin Allocca: Were there any cool locations ...
... country, and those are the locations where users' queries ...