live near, live next to; be near; border (also neighbour)

listen to the pronunciation of live near, live next to; be near; border (also neighbour)
الإنجليزية - التركية

تعريف live near, live next to; be near; border (also neighbour) في الإنجليزية التركية القاموس.

neighbor
{i} komşu

Japonya ve Güney Kore komşudur. - Japan and South Korea are neighbors.

Komşumla ilginç bir muhabbet ettim. - I had an interesting conversation with my neighbor.

neighbor
(isim) komşu
neighbor
{f} komşu olmak

Sadece iyi bir komşu olmak istiyorum. - I only want to be a good neighbor.

Sadece iyi bir komşu olmak istiyorum. - I just want to be a good neighbor.

neighbor
{f} bitişik olmak
neighbor
yaklaşmak
neighbor
bkz.neighbour
neighbor
bitişik

O bizim bitişik komşumuz. - He is our next door neighbor.

Tom Mary'ye bitişik komşuya gitmesini ve komşunun yardıma ihtiyacı olup olmadığını anlamasını söyledi. - Tom told Mary to go next door and see if the neighbors needed any help.

neighbor
{f} yanında olmak
الإنجليزية - الإنجليزية
{f} neighbor
live near, live next to; be near; border (also neighbour)
المفضلات