Küçük işletmeler ayakta kalmak için kemerlerini sıkacaklar.
- Small businesses will have to tighten their belts to survive.
Borca girmeden Tokyo gibi büyük bir şehirde ayakta kalmak zor.
- It's really difficult to survive in a big city like Tokyo without endebting oneself.
Yaşamayı sürdürmek için tek yolumuz insani dayanışmadır.
- Human interdependence is our only way to survive.
Tom'un beni daha uzun yaşatacağını her zaman düşündüm.
- I always thought Tom would outlive me.
Tom üç eşten daha uzun yaşadı.
- Tom outlived three wives.