Kazanmak için ufak bir şansımız var.
- We have small chance to win.
Tom, Boston'dan çok uzak olmayan ufak bir kentte doğdu.
- Tom was born in a small town not too far from Boston.
Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
- Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
Benim odam çok küçük.
- My room is very small.
Arabanın arkasında saklanan küçük bir kedi var.
- There's one small cat hiding behind the car.
Bizim küçük bir arka bahçemiz var.
- We have a small backyard.
Ne kazandığın patronun maaşı ile karşılaştırıldığında ufak tefek şey.
- What you make is small potatoes compared to the boss's salary.