Biz müzik dinlemenin keyfini çıkardık.
- We enjoyed listening to the music.
Çocuklar masal dinlemeyi sever.
- The children love listening to fairy tales.
Ben bu grubu dinliyorum.
- I'm listening to this band.
Hepiniz beni dinliyor musunuz?
- Are you all listening to me?
Müzik dinlemek çok eğlenceli.
- Listening to music is lots of fun.
Çocuklar masal dinlemeyi sever.
- The children love listening to fairy tales.
O müzik dinleyerek dikkatini dağıttı.
- He diverted himself by listening to music.
O, müzik dinleyerek, bir mektup yazdı.
- He wrote a letter, listening to music.
Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.
- No one wants to listen to my opinions.
Müzik dinlemek çok eğlenceli.
- It is a lot of fun to listen to music.
Konuştum ama hiç kimse beni dinlemedi.
- I did speak, but no one listened to me.
Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.
- No one wants to listen to my opinions.
Klasik müzik dinlemeyi severim.
- I like to listen to classical music.
Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.
- No one wants to listen to my opinions.
Baylar bayanlar, görüşüme kulak vermenizi istiyorum.
- Ladies and gentlemen, I would like you to listen to my opinion.
O, öğretmene hiç kulak vermez.
- He never listens to the teacher.
Radyo dinlemek hoşuma gidiyor.
- I like listening to the radio.
Radyo dinlemek ister misin?
- Do you want to listen to the radio?
You can learn a lot from grandparents by listening.
He could hear better when he used his listening device.
Active listening involves all of the senses, not just hearing.
Our classical music professor recommended some Beethoven and Bach recordings as essential listening.
I like to listen to music.
... And we're here to show that we're listening. ...
... I'm listening. ...