I can not hear that song without thinking of my high school days.
- Lise günlerimi düşünmeden o şarkıyı dinleyemem.
There will be a dance Friday night at the high school.
- Cuma gecesi lisede bir dans olacak.
His face reminded me of one of my friends in my senior high school days.
- Onun yüzü bana lise günlerimdeki arkadaşlarımdan birini hatırlatıyor.
Are you a senior high school student?
- Lise son sınıf öğrencisi misin?
My father teaches English at a high school.
- Babam, bir lisede İngilizce öğretiyor.
Japanese high school students go to school 35 weeks a year.
- Japon lise öğrencileri yılda 35 hafta okula gider.
Mary went to a Hauptschule, but Tom went to Gymnasium.
- Mary ilköğretime gitti fakat Tom liseye gitti.