Tom teaches an undergraduate course in translation.
- Tom çeviride lisans kursu öğretiyor.
Tom has had his licence suspended.
- Tom lisansını askıya aldırdı.
I have three points on my licence.
- Benim lisansımda üç nokta var.
My driver's license expires at the end of this month.
- Sürücü lisansım bu ayın sonunda sona eriyor.
We're releasing all the sentences we collect under the Creative Commons Attribution license.
- Topladığımız tüm cümleleri Creative Commons Attribution lisansı altında serbest bırakıyoruz.
Tom got his master's degree three years ago.
- Tom yüksek lisansını üç yıl önce aldı.
Master's degrees in Britain are not very common.
- İngiltere'de yüksek lisans dereceleri çok yaygın değildir.
I earned a bachelor's degree.
- Ben bir lisans derecesi aldım.