Benim için büyük sevinç, o birincilik ödülünü kazandı.
- To my great delight, he won the first prize.
Elizabeth sevinçliydi.
- Elizabeth was delighted.
Erkek kardeşim pul koleksiyonundan büyük keyif alır.
- My brother takes great delight in his stamp collection.
Çok keyifli bir gün geçirdik.
- We've had a most delightful day.
Senin mektubunu aldım ve onu zevkle okudum.
- I have received your letter and read it with delight.
O, arkadaşları ile konuşmaktan zevk aldı.
- He took delight in talking with friends.