Bu köyün nüfusu azalmıştı.
- The population of this village had decreased.
Üniversitenin bağışı son on yılda giderek azalmıştır.
- The university's endowment has decreased steadily over the last ten years.
Gelirim yüzde on azaldı.
- My income has decreased ten percent.
İlaç onun acısını azalttı.
- The medicine decreased his pain.