Çiftliklerin %75'inden fazlası domuz ve süt ineği yetiştirdi.
- More than 75% of farms raised pigs and milk cows.
Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.
- The transition from farm life to city life is often difficult.
Tom ziraat eğitimi görüyor.
- Tom is studying agriculture.
Çiftçiler tarlada çalışmakla meşgul.
- Farmers are busy working in the field.
Çiftçi tarlaya tohumları serpiyor.
- The farmer is scattering seeds over the field.
ABD Tarım Bakanlığı çiftçilerin ve çiftlik sahiplerinin işletmelerini değişen iklime uyarlamalarına yardımcı olmak için yedi yeni bölgesel iklim merkezi kurdu.
- The US Department of Agriculture established seven new “regional climate hubs” to help farmers and ranchers adapt their operations to a changing climate.
Benim asıl branşım tarımdır.
- My major is agriculture.
O, tarımla uğraşıyordu.
- He engaged in agriculture.
Tom izole edilmiş bir çiftlik evinde yaşıyor.
- Tom lives in an isolated farm house.
Tom ve ailesi buradan çok uzakta olmayan küçük bir çiftlik evinde yaşamaktadır.
- Tom and his family live in a small farm house not too far from here.
By no means do I dislike farming.
- Auf keinen Fall habe ich etwas gegen die Landwirtschaft.