Giving advice to him is like talking to a brick wall.
- Ona laf anlatmak, deveye hendek atlatmaktan daha zor.
Don't interrupt me while I'm talking.
- Konuşurken lafımı bölme.
He proved that actions speak louder than words.
- O, lafla peynir gemisi yürümeyeceğini kanıtladı.
Don't put words in my mouth.
- Lafları ağzıma tıkama.