lack, scarcity, deficit, deficiency

listen to the pronunciation of lack, scarcity, deficit, deficiency
الإنجليزية - التركية

تعريف lack, scarcity, deficit, deficiency في الإنجليزية التركية القاموس.

shortage
{i} eksiklik
shortage
{i} yokluk
shortage
{i} kıtlık
shortage
(Ticaret) darlık
shortage
açık
shortage
sıkıntı

Kötü hasat büyük gıda sıkıntısına neden oldu. - The bad harvest caused massive food shortages.

Su sıkıntısı nedeniyle, banyo yapamadım. - Because of the water shortage, I couldn't take a bath.

shortage
eksik
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} shortage
lack, scarcity, deficit, deficiency
المفضلات