The salvation of human race starts with the family.
- İnsan ırkının kurtuluşu aile ile başlar.
It isn't possible to determine if there's either salvation or damnation.
- Kurtuluş veya lanet olup olmadığını belirlemek mümkün değildir.
There seems to be no way out of this vicious circle.
- Bu kısır döngüden kurtuluş görülmüyor.
She was an activist in the Women's Liberation Movement.
- O, Kadın Kurtuluş Hareketinde bir eylemciydi.
Passover is a Jewish holiday that commemorates the liberation of the Jews by God from slavery in Egypt.
- Hamursuz bayramı Mısır'da Tanrı tarafından Yahudilerin kölelikten kurtuluşu anısına kutlanan bir Yahudi bayramıdır.
We got rid of the mice in his house.
- Onun evindeki farelerden kurtulduk.
Tom got rid of his old books.
- Tom eski kitaplarından kurtuldu.
You should get rid of these weeds.
- Bu yabancı otlardan kurtulmalısın.
I will have to get rid of this worn-out carpet.
- Ben bu yıpranmış halıdan kurtulmak zorunda kalacağım
It took me three weeks to get over the flu.
- Gripten kurtulmam tam üç hafta sürdü.
I need to get over him.
- Ondan kurtulmam gerekiyor.
How will you dispose of this problem?
- Bu sorundan nasıl kurtulacaksın?
Tom managed to elude capture.
- Tom yakalanmaktan kurtulmayı başardı.