Traditionally, men were expected to take the lead in courtship.
- Geleneksel olarak erkeklerin kur yapmada öncülük etmesi bekleniyordu.
What's the exchange rate today?
- Bugün döviz kuru nedir?
What's today's exchange rate?
- Bugünkü döviz kuru nedir?
I hate so-called 30 days language courses.
- Sözde 30 günlük dil kurslarından nefret ediyorum.
In this course, we'll spend time helping you sound more like a native speaker.
- Bu kursta, daha çok bir yerli gibi konuşmanıza yardım ederek zaman geçireceğiz.
Kublai Khan established the Yuan Dynasty in 1271.
- Kubilay Han Yuan Hanedanı'nı 1271 yılında kurmuştur.
The town was established in the 18th century.
- Kasaba 18. yüzyılda kurulmuştur.
Which language class are you taking this semester? Arabic Level 5.
- Bu yarıyıl tatilinde hangi dilin kursunu alacaksın? Arapça 5. seviye.
You aren't really going to get rid of your classic car, are you?
- Klasik arabandan gerçekten kurtulmayacaksın, değil mi?
The education in that institute is simply pathetic.
- O kurumdaki eğitim tek kelimeyle içler acısı.
The research institute was established in the late 1960s.
- Araştırma enstitüsü, 1960'ların sonlarında kurulmuştur.
Our school was founded in 1990.
- Okulumuz 1990'da kuruldu.
Harvard University was founded in 1636.
- Harvard Üniversitesi, 1636'da kuruldu.
The world's first parking meter was installed in Oklahoma City in 1935.
- Dünyanın ilk parkmetresi 1935 yılında Oklahoma'da kuruldu.
We've installed several security cameras.
- Tom birkaç güvenlik kamerası kurdu.
We've installed several security cameras.
- Tom birkaç güvenlik kamerası kurdu.
The man tried to install his own antenna.
- Adam kendi antenini kurmaya çalıştı.
A committee has been set up to investigate the problem.
- Sorunu araştırmak için bir komite kuruldu.
The leader should know where to set up the tent.
- Liderin çadırı nereye kuracağını bilmesi gerekir.
All the passengers were saved from drowning.
- Bütün yolcular boğulmaktan kurtarıldılar.
He passed the law examination and set up a law office.
- Hukuk sınavını geçti ve bir hukuk bürosu kurdu.
The leader should know where to set up the tent.
- Liderin çadırı nereye kuracağını bilmesi gerekir.
I'll set the alarm for seven o'clock.
- Alarmı yediye kuracağım.
Let's put together a pro-soccer team for Nagasaki!
- Nagasaki yanlısı bir futbol takımı kuralım.
Bush put together a hard-working team.
- Bush çalışkan bir ekip kurdu.
The school was established in 1650.
- Okul, 1650'de kuruldu.
The research institute was established in the late 1960s.
- Araştırma enstitüsü, 1960'ların sonlarında kurulmuştur.
Everyone has the right to freedom of peaceful assembly and association.
- Her şahıs saldırısız toplanma ve dernek kurma ve derneğe katılma serbestisine maliktir.
2016 was declared the International Year of Pulses by the United Nations General Assembly.
- 2016 birleşmiş milletler genel kurulu tarafından uluslararası bakliyat yılı ilan edildi.
In the Quran there is a part about Saint Mary and the birth of Jesus Christ.
- Kuran'da Hz. Meryem ve Hz. İsa'nın doğumu hakkında bir bölüm vardır.
Mary baked three dozen cookies for Tom's party.
- Mary Tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
Geppetto did not have a penny in his pocket, so he made his son a little suit of flowered paper, a pair of shoes from the bark of a tree, and a tiny cap from a bit of dough.
- Geppetto'nun cebinde bir kuruşu yoktu, bu yüzden oğluna çiçekli bir kağıttan küçük bir takım, bir ağacın kabuğundan bir çift ayakkabı ve biraz hamurdan küçük bir kep yaptı.
He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor.
- Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.
The graphic description of the victim's murder was too much for his mother, who ran out of the court in tears.
- Kurbanın katili tarafından yapılan çarpıcı betimleme, gözyaşları içinde mahkemeyi terk eden annesine çok ağır geldi.
If I had known before I courted, I never would have courted none.
- Kur yapmadan önce bilseydim hiç kur yapmazdım.
He tried wooing her with love poems.
- O aşk şiirleriyle ona kur yapmaya çalıştı.
It's possible that the drinking water has chlorine, lead, or similar contaminants in it.
- İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün.
The leader should know where to set up the tent.
- Liderin çadırı nereye kuracağını bilmesi gerekir.