I hate so-called 30 days language courses.
- Sözde 30 günlük dil kurslarından nefret ediyorum.
She signed up for a Spanish course.
- O, İspanyolca kursuna kaydoldu.
What is the exchange rate today?
- Bugün döviz kuru nedir?
What is the exchange rate for dollars now?
- Şimdi dolar için döviz kuru nedir?
Traditionally, men were expected to take the lead in courtship.
- Geleneksel olarak erkeklerin kur yapmada öncülük etmesi bekleniyordu.
I contacted my parents.
- Ebeveynlerimle temas kurdum.
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
Traditionally, men were expected to take the lead in courtship.
- Geleneksel olarak erkeklerin kur yapmada öncülük etmesi bekleniyordu.
The rescue party searched for the missing passengers.
- Kurtarma ekibi kayıp yolcuları aradı.
He passed the law examination and set up a law office.
- Hukuk sınavını geçti ve bir hukuk bürosu kurdu.
He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor.
- Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.
Geppetto did not have a penny in his pocket, so he made his son a little suit of flowered paper, a pair of shoes from the bark of a tree, and a tiny cap from a bit of dough.
- Geppetto'nun cebinde bir kuruşu yoktu, bu yüzden oğluna çiçekli bir kağıttan küçük bir takım, bir ağacın kabuğundan bir çift ayakkabı ve biraz hamurdan küçük bir kep yaptı.
You aren't really going to get rid of your classic car, are you?
- Klasik arabandan gerçekten kurtulmayacaksın, değil mi?
Tom can swim faster than anyone else in his swimming class.
- Tom yüzme kursundaki başka birinden daha hızlı yüzebilir.
If I had known before I courted, I never would have courted none.
- Kur yapmadan önce bilseydim hiç kur yapmazdım.
Traditionally, men were expected to take the lead in courtship.
- Geleneksel olarak erkeklerin kur yapmada öncülük etmesi bekleniyordu.
He tried wooing her with love poems.
- O aşk şiirleriyle ona kur yapmaya çalıştı.
He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor.
- Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.
He tried wooing her with love poems.
- O aşk şiirleriyle ona kur yapmaya çalıştı.
He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor.
- Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.
Tom doesn't want to pitch.
- Tom kur yapmak istemiyor.
Tom didn't want to pitch.
- Tom kur yapmak istemedi.