kurşunlu

listen to the pronunciation of kurşunlu
التركية - الإنجليزية
plumbiferous
covered with lead, leaded
leaded, containing lead; lead-covered
leady
(something) that contains lead, leaded
leaded

Does anyone actually sell leaded gasoline anymore? - Aslında artık kurşunlu benzini satan var mı?

kurşun
lead

Tom wanted a pencil with a softer lead. - Tom daha yumuşak uçlu bir kurşun kalem istedi.

Which is heavier, lead or gold? - Hangisi daha ağır, kurşun mu yoksa altın mı?

kurşun
bullet

Doctors were afraid to remove the bullet. - Doktorlar, kurşunu çıkarmaya korkuyorlardı.

They decided to leave the bullet where it was. - Onlar kurşunu olduğu yerde bırakmaya karar verdiler.

kurşunlu akümülatör
lead accumulator
kurşun
plumb
kurşun
round
kurşun
(Biyoloji) pb
kurşun
in lead
kalay ve kurşunlu kap kacak
pewter ware
kancalı ve ucu kurşunlu olta
paternoster
kurşun
plumbic
kurşun
Saturn
kurşun
projectile
kurşun
plumbo
kurşun
(Tabiat Doğa) (mineral, maden) lead, plumbum
kurşun
lead; bullet; (oltada) sinker; lead, leaden
kurşun
{i} slug
kurşun
missile
kurşun
sinker

The public bought it hook, line and sinker, didn't they? - Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi?

ucu kurşunlu hırbaç
rope's end
التركية - التركية
İçinde kurşun elementi bulunan
Kurşunlanmış olan
Manisa'nın Salihli ilçesinde bir kaplıca
Kubbesi kurşunla örtülü
Antalya ilinde şelale
Kurşun
rasas
Kurşun
(Osmanlı Dönemi) ENÜK
kurşun
Tüfek, tabanca gibi hafif ateşli silâhlarda kullanılan mermi
kurşun
Tüfek, tabanca gibi hafif ateşli silahlarda kullanılan mermi: "Kanatları kurşunla parçalanmış bir kartal / Benim gibi seyreder, yerden, mavilikleri."- Y. N. Nayır
kurşun
Atom numarası 82, atom ağırlığı 207,21, yoğunluğu 11,3 olan, 327,4°C de eriyen, yumuşak ve bükülgen, mavimtırak esmer renkte bir element (simgesi Pb)
kurşun
Atom numarası 82, atom ağırlığı 207,21, yoğunluğu 11,3 olan, 327,4°C de eriyen, yumuşak ve bükülgen, mavimtırak esmer renkte bir element. Kısaltması Pb
kurşun
Kurşundan yapılmış