kugelschreiber

listen to the pronunciation of kugelschreiber
ألمانية - التركية
الإنجليزية - التركية

تعريف kugelschreiber في الإنجليزية التركية القاموس.

pen
{i} kümes
pen
{i} dolmakalem

Yanınızda bir dolmakaleminiz var mı? - Do you have a fountain pen with you?

Lütfen bir dolmakalem ile yaz. - Please write with a pen.

pen
{i} tükenmez kalem

Lütfen tükenmez kalemle yazar mısınız? - Would you please write with a ballpoint pen?

Bir tükenmez kalem ile yazın. - Write with a ballpoint pen.

ballpoint
tükenmez kalem

Formu tükenmez kalemle doldurun. - Fill out the form in ballpoint.

Tükenmez kalemle yazar mısınız lütfen? - Won't you please write with a ballpoint pen?

ballpoint pen
tükenmez kalem

Bir tükenmez kalem ile yazın. - Write with a ballpoint pen.

Lütfen tükenmez kalemle yazar mısınız? - Would you please write with a ballpoint pen?

pen
ağıl

Ben çocukken, evimizin yanındaki bir ağılda siyah bir domuz vardı. - When I was a kid, there was a black pig in a pen beside our house.

Domuzlar ağılda değil. - The pigs are not in the pen.

pen
tükenmezkalem
pen
{i} mürekkepli kalem
ball pen
tükenmez kalem
pen
yazar

Lütfen tükenmez kalemle yazar mısınız? - Would you please write with a ballpoint pen?

Tükenmez kalemle yazar mısın? - Will you write with a ballpoint pen?

pen
tüy kalem
pen
yazıya geçirmek
pen
{f} kâğıda dökmek
pen
{f} kalemi ele alıp yazmak; yazmak
pen
{i} kafes
pen
{f} hapsetmek
pen
{i} k.dili. cezaevi. f
pen
(fiil) kaleme almak, yazmak, kâğıda dökmek, ağıla kapamak, hapsetmek