You still look doubtful.
- Hâlâ kuşkulu görünüyorsun.
The result of the game is doubtful.
- Maçın sonucu kuşkulu.
She had a questionable past.
- Onun kuşkulu bir geçmişi var.
I've done questionable things.
- Kuşkulu şeyler yaptım.
I'm always suspicious of men like him.
- Onun gibi erkekler hakkında her zaman kuşkuluyum.
You're too suspicious about everything.
- Her şey hakkında çok kuşkulusun.
I suspect Tom will do that next week.
- Tom'un onu önümüzdeki hafta yapacağından kuşkuluyum.
I suspect that you won't like it.
- Ondan hoşlanmayacağından kuşkuluyum.
The result of the game is doubtful.
- Maçın sonucu kuşkulu.