korunaklı

listen to the pronunciation of korunaklı
التركية - الإنجليزية
sheltered (place)
sheltered

Animals in captivity live long, sheltered lives, whereas in the wild they are in constant danger of being eaten alive. - Esaret altındaki hayvanlar uzun, korunaklı, canlı yaşarlar, oysa vahşi halde onlar canlı olarak yenilme tehlikesindedirler.

Tom had a very sheltered upbringing. - Tom çok korunaklı bir yetiştirmeye sahipti.

{i} sheltering
zırhlı ve korunaklı
ironclad
التركية - التركية
Korunağı olan
korunaklı
المفضلات