They called President Roosevelt a pirate.
- Başkan Roosevelt'e bir korsan dediler.
Tom's great-great-grandfather was a pirate.
- Tom'un büyük büyük büyükbabası bir korsandı.
Many people are unable to comprehend the actions of hackers.
- Birçok kişi bilgisayar korsanlarının eylemlerini anlayamıyor.
Is it a good idea to hire former hackers to work as security professionals?
- Eski bilgisayar korsanlarını güvenlik uzmanı olarak çalıştırmak için kiralamak iyi bir fikir mi?
The armed hijackers terrified the passengers.
- Silahlı hava korsanları yolcuları dehşete düşürdü.
The hijackers threatened to kill the hostages if their demands were not met.
- Korsanlar talepleri karşılanmazsa rehineleri öldürmekle tehdit etti.
We could see what we thought was a pirate ship in the distance.
- Uzakta bir korsan gemisi olduğunu düşündüğümüz şeyi görebiliyorduk.