korkutarak

listen to the pronunciation of korkutarak
التركية - الإنجليزية
startlingly
frighteningly
frightening
horrifying
korkutarak dağıtmak
stampede
korkut
{f} frightened

The explosion frightened the villagers. - Patlama köylüleri korkuttu.

When he entered the building, he was frightened by a sudden cry. - O, binaya girdiğinde, ani bir çığlık sesiyle korkutuldu.

korkut
frighten

Horror movies frighten me. - Korku filmleri beni korkutur.

The thunder frightened the students. - Gök gürültüsü öğrencileri korkuttu.

korkut
{f} dismay
korkut
{f} frightening

You're really frightening me. - Beni gerçekten korkutuyorsun.

This movie is frightening to the children. - Bu film çocuklar için korkutucu.

korkut
{f} horrified
korkut
{f} dismaying
korkut
{f} horrifying
korkut
horrify
korkut
{f} scared

She was scared by the big earthquake. - Büyük bir deprem tarafından korkutuldu.

What scared Tom the most was the thought that he might not be able to walk again. - Tom'u en çok korkutan şey tekrar yürüyemeyeceği düşüncesiydi.

korkut
{f} startling
korkut
{f} startled

I'm sorry if I startled you. - Seni korkuttuysam üzgünüm.

The loud noise startled Tom. - Yüksek ses Tom'u korkuttu.

korkut
{f} scare

She scared the cat away. - O, kediyi korkutup kaçırdı.

I didn't mean to scare you. - Seni korkutmak istemedim.

korkut
startle

We don't want to startle anyone. - Biz kimseyi korkutmak istemiyoruz.

The loud noise startled Tom. - Yüksek ses Tom'u korkuttu.

korkut
intimidate

Don't let Tom intimidate you. - Tom'un gözünü korkutmasına izin verme.

Tom has never been intimidated by anyone or anything. - Tom biri ya da bir şey tarafından asla korkutulmadı.

korkut
terrorize
korkut
terrify

That was enough to terrify anyone. - O herkesi korkutmak için yeterliydi.

Sami was terrifying the girls. - Sami kızları korkutuyordu.

korkut
spook

Something must've spooked them. - Bir şey onları korkutmuş olmalı.

Something must've spooked her. - Bir şey onu korkutmuş omalı.

korkut
overawe
korkut
dismayed
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) TAHVİFEN
korkut
Büyük dolu tanesi
korkutarak
المفضلات