It's nothing, don't be afraid!
- Bu şey yok, korkmayın!
Don't be afraid to make a mistake.
- Hatalar yapmaktan korkmayın.
She is on a diet for fear that she will put on weight.
- Kilo alacağı korkusuyla diyet yapıyor.
Man fears disasters such as floods and fires.
- İnsan su baskınları ve yangınlar gibi felaketlerden korkar.
He may dread to learn the results.
- O, sonuçları öğrenmeye korkabilir.
Cats have a dread of water.
- Kedilerin su korkusu vardır.