It's nothing, don't be afraid!
- Bu şey yok, korkmayın!
Don't be afraid of making mistakes.
- Hatalar yapmaktan korkmayın.
They fear that he may be dead.
- Onun ölü olabileceğinden korkuyorlar.
Man fears disasters such as floods and fires.
- İnsan su baskınları ve yangınlar gibi felaketlerden korkar.
My little brother says that he had a dreadful dream last night.
- Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
He may dread to learn the results.
- O, sonuçları öğrenmeye korkabilir.