korkmak¡

listen to the pronunciation of korkmak¡
التركية - الإنجليزية

تعريف korkmak¡ في التركية الإنجليزية القاموس.

korkmak
shy
korkmak
be scared

Tom is too stupid to be scared. - Tom korkmak için çok aptal.

It's normal to be scared. I'm scared too, you know. - Korkmak normaldir. Bende korkarım, bilirsin.

korkmak
be afraid

I don't want to be afraid of Tom anymore. - Artık Tom'dan korkmak istemiyorum.

What do I have to be afraid of? - Neyden korkmak zorundayım?

korkmak
fear

I grew up, but I have not stopped fearing the dark. - Büyümüştüm, ama karanlıktan korkmaktan vazgeçmedim

Do not kill Edward; it is good to fear. - Edward'ı öldürme; korkmak iyidir.

korkmak
frightened

I have never seen any reason to be frightened of the dark. - Karanlıktan korkmak için bir neden göremiyorum.

korkmak
be scared of
korkmak
afraid of

I wish you'd stop being afraid of me. - Keşke benden korkmaktan vazgeçsen.

There's no reason to be afraid of Tom. - Tom'dan korkmak için bir sebep yok.

korkmak
to be anxious
korkmak
anxious
korkmak
panic
korkmak
to be scared

We go to the cinema to be scared by watching horror movies. - Korku filmlerini izleyip korkmak için sinemaya gidiyoruz.

There's no reason to be scared. - Korkmak için hiçbir neden yok.

korkmak
worry
korkmak
to be frightened

I have never seen any reason to be frightened of the dark. - Karanlıktan korkmak için bir neden göremiyorum.

korkmak
chicken out
korkmak
be anxious about
korkmak
scared

Tom was too surprised to be scared. - Tom korkmaktan çok şaşırdı.

It's normal to be scared. I'm scared too, you know. - Korkmak normaldir. Bende korkarım, bilirsin.

korkmak
be anxious
korkmak
afraid

I don't want to be afraid of Tom anymore. - Artık Tom'dan korkmak istemiyorum.

It's normal to be a little afraid. - Biraz korkmak normaldir.

korkmak
anxious about
korkmak
shied
korkmak
get the wind up
korkmak
to be afraid

What do I have to be afraid of? - Neyden korkmak zorundayım?

There's no reason to be afraid. - Korkmak için hiçbir sebep yok.

korkmak
flinch
korkmak
to be frightened; to be afraid (of), to fear; to scare, to be scared; to worry, to be anxious (about)
korkmak
funk
korkmak
scare

Tom was too surprised to be scared. - Tom korkmaktan çok şaşırdı.

There's no reason to be scared. - Korkmak için hiçbir neden yok.

korkmak
be appalled
korkmak
to fear, be afraid (of), be scared (of), dread. korktuğu başına gelmek/korktuğuna uğramak for something to turn out the way one feared, for a much feared thing to befall one
korkmak
sweat blood
korkmak
be frightened

I have never seen any reason to be frightened of the dark. - Karanlıktan korkmak için bir neden göremiyorum.

korkmak
quail
korkmak
have a fright
korkmak
get a fright
korkmak
be afraid of

There's no reason to be afraid of Tom. - Tom'dan korkmak için bir sebep yok.

What do I have to be afraid of? - Neyden korkmak zorundayım?

korkmak
dread
korkmak
take fright
allah'tan korkmak
fear
gölgesinden korkmak
to be frightened of one's own shadow
gölgesinden korkmak
to be afraid of one's own shadow
gözü korkmak
to show the white feather, to be daunted
kısmen korkmak
semipetrified
yapmaktan korkmak
be afraid to do
yapmaya korkmak
be afraid to do
yerini kaybetmekten korkmak
look to one's laurels
çok korkmak
be terrified of
التركية - التركية

تعريف korkmak¡ في التركية التركية القاموس.

korkmak
Yapamamak, cesaret edememek
korkmak
Korku duymak, ürkmek, dehşete kapılmak: "Karanlık yerde insan korkmaz mıydı?"- S. F. Abasıyanık
korkmak
Kaygı duymak, endişe etmek: "Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak."- M. A. Ersoy. Çekinmek, sakınmak, saygı duymak: "Sabaha karşı aşağı indi, aralık kapıdan korka korka babasına baktı."- R. N. Güntekin
korkmak
Korku duymak, ürkmek, dehşete kapılmak
korkmak
Çekinmek, sakınmak, saygı duymak
korkmak
Kaygı duymak, endişe etmek
korkmak¡
المفضلات