Çocuğun kafası demir parmaklıkların arasına sıkışmıştı.
- Der Kopf des Kindes war zwischen den eisernen Gitterstäben eingeklemmt.
Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
- It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar.
- Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar.
Tom sadece başlıklara baktı.
- Tom only glanced at the headlines.
Haber başlıklarını gördün mü?
- Have you seen the headlines?
Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.
- Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.
Bir fincan kahve kafamı aydınlattı.
- A cup of coffee cleared my head.