Çocuğun kafası demir parmaklıkların arasına sıkışmıştı.
- Der Kopf des Kindes war zwischen den eisernen Gitterstäben eingeklemmt.
Korkunç derecede başım ağrıyor.
- I have a bad headache.
O, baş ağrısından acı çekiyor.
- He is suffering from a headache.
Tom genellikle sadece başlıkları okur.
- Tom usually only reads the headlines.
Tom sadece başlıklara baktı.
- Tom only glanced at the headlines.
Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.
- Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.
Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
- Two heads are better than one.