تعريف konsol في التركية الإنجليزية القاموس.
- console
Do not expose the console or accessories to high temperatures, high humidity or direct sunlight (use in an environment where temperatures range from 5 °C to 35 °C or 41 °F to 95 °F).
-Konsol veya aksesuarları yüksek sıcaklık, yüksek nem ya da doğrudan güneş ışığına maruz bırakmayın. (5 °C ile 35 °C veya 41°F ile 95°F aralığında sıcaklığa sahip bir ortamda kullanın)
If the metal plate terminal of the game cassette is dirty it may be difficult for the game to start when the cassette is inserted into the game console.
-Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.
- dresser
The keys are on the dresser next to my hat.
-Anahtarlar şapkamın yanındaki konsolda.
Tom saw a photo of Mary on the dresser.
-Tom konsolda Mary'nin bir fotoğrafını gördü.
- (İnşaat) corbel
- brackets
- overhang
- hanger
- chest of drawers; console
- arm rest
- tallboy
- cantilever; corbel; console; bracket
- cantilever
- cantilevered
- chest of drawers
- console table
- console table; pier table
- highboy
- konsol aygıtı
- (Bilgisayar) console device
- konsol kirişli köprü
- (Askeri) cantilever bridge
- konsol yapmak
- cantilever
- konsol anahtarı
- (Bilgisayar,Teknik) console switch
- konsol ağacı
- (Bilgisayar) console tree
- konsol ağacı
- (Bilgisayar) consoletree
- konsol basamak
- (İnşaat) hanging stair
- konsol basamak
- (İnşaat) cantilever step
- konsol dayanma duvarı
- (İnşaat) cantilever wall
- konsol desteği
- bracket support
- konsol duvar
- (Jeoloji) cantilever walk
- konsol duvar vinci
- (İnşaat) overhang wall winch
- konsol döşeme
- (İnşaat) cantilever slab
- konsol döşeme
- cantilever floor
- konsol gösterim yazmacı
- console display register
- konsol gösterini yazmacı
- (Bilgisayar) console display register
- konsol iklimlendirici
- console air conditioner
- konsol iskele
- bracket scaffold
- konsol kafes kirişli köprü
- (Askeri) cantilever truss bridge
- konsol kiriş
- cantilever beam
- konsol kiriş
- (İnşaat) cantilever girder
- konsol kiriş açıklığı
- (İnşaat) cantilever span
- konsol kiti
- bracket kit
- konsol kökü
- (Bilgisayar) console root
- konsol köprü
- cantilever bridge
- konsol makas
- (İnşaat) cantilever truss
- konsol merdiven
- (İnşaat) hanging stairs
- konsol modu
- (Bilgisayar) console mode
- konsol montaj
- (İnşaat) cantilever erection
- konsol panplanş perdesi
- (Jeoloji) cantilever sheet pile
- konsol penceresi
- (Bilgisayar) console windows
- konsol plak
- cantilever slab
- konsol radyo farı
- (Havacılık) consol
- konsol saati
- bracket clock, mantel clock
- konsol temel
- (İnşaat) cantilever foundation
- konsol tip çelik baraj
- canti levered type steel dam
- konsol tipi klima cihazı
- console air conditioner
- konsol vinç
- (İnşaat) cantilever crane
- konsol yazı makinesi
- (Askeri) console typewriter
- konsol yazıcısı
- console typewriter
- konsol yükü
- cantilever load
- konsol çatı
- (İnşaat,Teknik) cantilever roof
- konsol ünitesi
- (Otomotiv) console unit
- konsol üst başlığı
- (İnşaat) corbel table
- konsol ışığı
- (Bilgisayar) console lights
- ana konsol
- master console
- pivot konsol
- pivot console
المصطلحات ذات الصلة
تعريف konsol في التركية التركية القاموس.
- Duvar kenarına yerleştirilen, üstüne ayna ve başka süs eşyası konulan, çekmeceli, yüksek mobilya
- Duvar kenarına yerleştirilen, üstüne ayna ve başka süs eşyası konulan, çekmeceli, yüksek mobilya: "Mektupları götürmüş konsolun üzerine koyuyordu."- T. Buğra
- Yalnız bir yanındaki dayanak tarafından taşınan, diğer bölümleri boşlukta olan yatay yapı ögesi
- konsol saati
- Konsol gibi düz yerlere oturtulacak biçimde yapılmış saat