komodin

listen to the pronunciation of komodin
التركية - الإنجليزية
night table
bedside table

Before going to bed, a real programmer puts on the bedside table two glasses: one with water to drink during the night, and another empty, in case he won't be thirsty. - Gerçek bir programcı yatmadan önce komodine iki bardak koyar: biri gece boyunca içmek için su dolu ve susamayacağı ihtimaline karşın diğeri boş.

Tom turned on the small lamp on his bedside table. - Tom komodinin üstündeki küçük lambayı açtı.

bedstand, nightstand, commode
commode
bedside table, commode
bureau
التركية - التركية
Karyolanın yanı başına konulan üstü masa biçimindeki küçük dolap, komot
Karyolanın yanı başına konulan, üstü masa biçimindeki küçük dolap
Karyolanın yanı başına konulan üstü masa biçimindeki küçük dolap, komot: "Niye bu çerçeveli resim komodinin üstünde değil, çekmecenin içinde duruyor?"- A. İlhan
komot