kokuyordu

listen to the pronunciation of kokuyordu
التركية - الإنجليزية
reeking

Layla was reeking of alcohol. - Leyla alkol kokuyordu.

Totally stinking
present participle of reek
giving off a strong unpleasant smell wet with secreted or exuded moisture such as sweat or blood or tears; "wiped his reeking neck
wet with secreted or exuded moisture such as sweat or blood or tears; "wiped his reeking neck"
giving off a strong unpleasant smell
kok
{i} coke

Coal, charcoal, coal coke and petroleum coke are used as fuels. - Kömür, mangal kömürü, kok kömürü ve petrol koku yakıt olarak kullanılmaktadır.

kok
(Gıda) cocci
kok
(Gıda) coccus
kok
{f} smell

It smelled really good. - Gerçekten güzel koktu.

The weasel is noted for its bad smell. - Sansar kötü kokusuyla bilinir.

kok
reek

Her breath reeks of alcohol. - Onun nefesi alkol kokuyor.

His breath reeks of alcohol. - Onun nefesi alkol kokuyor.

kok
{f} smelled

The last time that I smelled something similar to this tea was in the giraffe house at the zoo. - Bu çaya benzer bir şeyin kokusunu son kez hayvanat bahçesinde zürafa evinde kokladım.

The room smelled like someone had been smoking. - Oda sanki birisi sigara içiyormuş gibi kokuyordu.

kok
{f} smelling

Mary is smelling the flowers. - Mary çiçekleri kokluyor.

Tom is smelling the flowers. - Tom çiçekleri kokluyor.

kok
{f} smelt

The instant he opened the door, he smelt something burning. - O, kapıyı açar açmaz yanan bir şeyin kokusunu aldı.

Sami's dog smelt something. - Sami'nin köpeği bir şeyi kokluyor.

التركية - التركية

تعريف kokuyordu في التركية التركية القاموس.

Kok
kok kömürü
kok
Maden kömürünün damıtılmasıyla elde edilen, birleşiminde kömürden çok daha az oranda uçucu madde bulunan katı yakıt, kok kömürü
kokuyordu
المفضلات