Laura thought Jack was the most wonderful hubby in the world..
It appears that my husband is cheating on me with my friend. I want to tell her: You thieving cat!.
- Bana öyle geliyor ki kocam beni arkadaşımla aldatıyor.Ona söylemek istiyorum:Sen kedi çalıyorsun!.
She hated her husband.
- Kocasından nefret etti.
The elephant is an enormous creature.
- Fil kocaman bir yaratıktır.
She lives alone in a house of enormous dimensions.
- Kocaman bir evde yalnız yaşıyor.
I wanted to buy the huge stuffed bear at Ken's store, but it was not for sale.
- Ken'in dükkanındaki kocaman içi doldurulmuş ayıyı almak istedim ama satılık değildi.
The lion opened its huge mouth and roared.
- Aslan kocaman ağzını açtı ve kükredi.
The priest pronounced them man and wife.
- Rahip onları koca ve karı ilan etti.
They pretend to be man and wife.
- Onlar karı kocaymış gibi davranıyorlar.
The universe is a large school.
- Evren kocaman bir okul.
I saw a large snake today.
- Bugün kocaman bir yılan gördüm.
Her husband's illness caused her great anxiety.
- Kocasının hastalığı ona büyük endişeye yol açtı.
The news that her husband had been killed in an accident was a great shock to her.
- Kocasının bir kazada hayatını kaybettiği haberi ona büyük bir şok oldu.
The cows looked big and docile.
- İnekler kocaman ve uysal görünüyordu.
I've got a big week ahead of me.
- Önümde koca bir haftam var.
Her husband asked her to throw that old hat away.
- Onun kocası o eski şapkasını atmasını istedi.
That's just an old wives' tale.
- O sadece bir kocakarı masalı.
My hubby and I used to go mountain climbing together.
- Kocam ve ben birlikte dağ tırmanışına giderdik.
Mary's hubby is chubby.
- Mary'nin kocası tombul.
A widow is a woman whose spouse has died.
- Dul kocası ölmüş bir kadındır.