I want to get away from the rat race.
- Koşuşturmadan kurtulmak istiyorum.
Before the race, the runners have to warm up.
- Yarıştan önce koşucular ısınmak zorundadır.
What is he running after?
- O neyin peşinden koşuyor.
They are running in the park.
- Onlar parkta koşuyorlar.
A rabbit is running in the garden.
- Bahçede bir tavşan koşuyor.
Don't run about wildly in the room.
- Odada çılgın gibi koşuşturma.
I always tie my shoes tightly before I go jogging.
- Ben koşuya gitmeden önce ayakkabılarımı her zaman sıkı bağlarım.
My older sister goes jogging every day.
- Ablam her gün koşuya gider.
My life has become a treadmill, and I need a break.
- Hayatım bir koşu bandı haline geldi ve bir mola vermem gerekir.
Tom was sweating profusely after a half an hour on the treadmill.
- Tom, koşu bandındaki yarım saatten sonra çok terliyordu.